Yıllar yılı bir işe gidip gelirken; istemediğimiz okullarda okuyup, “evlen”, “askere git”, “çocuğun olsun”, “kenara para at”, “büyüklerini ara” gibi her türlü toplumsal zorunluluğa boyun eğerken bazılarımız bir kaçış hayalini kuramayacak kadar şanssız, belki de yorgun. Bu hayali kurabilenler, kaçmak isteyenler için ise hayat daha zor. Bitmeyen bir arada kalmışlık hali… Halbuki insan olmanın en saf haline dönmeyi istemek kadar doğalı var mı?

Fransız fotoğrafçı Antoine Bruy 2010-2013 yılları arasında otostopla yola çıkıp Avrupa’nın dağlık bölgelerinde dolanmış. Yola çıkarken hiçbir rota belirlememiş. Yol üzerinde ise işte o kaçıp gidebilenlerle tanışmış. Dağdaki özgürlüklerini, şehirdeki rahatlıklarına tercih eden bu insanlar Bruy’un “Scrublands” fotoğraf serisine konu olmuş ve Bruy bunu bir belgesel projesi haline getirmiş. Bir zamanlar şehirde kurulu düzenleri olan, şimdiyse kendi kendilerine yetebilen; derme çatma evlerde yaşayıp tarımla uğraşanların fotoğrafları insana heyecan ve cesaret veriyor.